top of page

Yeni Zelanda'nın güneşi

İçi seni yakar dışı beni.

İnanılmaz guzel nefes kesen plajlar. Muhteşem bir deniz (biraz soguk olsa da Bozcaada kıvamı) ama yine de sahiller sere serpe yatan bikinili kızlar dolu degil. Mutlaka bir gölge alti bulmalı. Ya da su sporları yapanların üzerinde hep uzun kollu UV filtreli kıyafetler. İlk geldiğimde şaşırmıştım doğrusu. Ama artık alıştık. Biz de aldık uzun kollu kostümlerden. Hasemadan hallice giyinip atlıyoruz soguk sulara eğer güneş en tepedeyse. Gazebo ne öğrendik mesela. Çanta gibi yanında taşıyabileceğin çadır gibi kolayca kurabileceğin gölgelik. Çardak gibi altında oturabiliyorsun. Güneş kremi sürmeden dışarı çıkmak olmaz yaz aylarında. Diyelim ki unuttun, halka açık plajların çoğunda ve Sehir merkezinde stantlarda bedava ulaşabiliyorsunuz +50 koruma faktörüne. Hatta daha azı yok marketlerde. 50den başlıyor 80e kadar cikiyor. Nerede o eski havuç yağı sürüp güneşe yattığımız günler.

Peki neden böyle?

Neden Yeni Zelanda'nın güneşi cok güçlü? Bilimsel açıklaması şöyle:

1. Ozon tabakası burada daha ince. UV ışınları daha az süzülüyor.

2. Güney yarımkürede üz ayları dünyanın yörüngesi kuzey yarım küreye göre daha yakın oluyormuş güneşe.

3. Daha az hava kirliliği var. (Kirlilik de süzüyormuş güneş ışınlarını)

4. UV ışınlarının derecesi 10un üzerinde olduğunda kansere sebep olma olasılığı yükseliyormuş. Akdeniz'de bu rakama yaz ortası güneş en tepede ulaşılırken Yeni Zelanda da normal bir günde 12nin uzerilerinde kuzeye doğru 14lere ulaşabiliyormuş. Teni açık olanlara tehlike daha büyük.

Önlem olarak şunu öneriyorlar: slip, slop, slap, wrap!

Slip on a shirt (üzerine bir şey giy)

Slop on the sun cream (güneş kremine bulan)

Slap on a hat (sapka giy)

Wrap around sunglasses (gözlük tak)

Türkiye güneşinin değerini bilin :) şöyle şezlongda uzanıp uykuya dalmak gibisi yok :)

p.s: ofiste turkce karakterli klavyem yok, imla hatalari affola :)

bottom of page